Dün;

GELİNLİKLE INTERRAIL

GELİNLİKLE BALAYI-RAIL; 33 GÜN 14 ÜLKE 21 ŞEHİR

A: Nerden başlayalım?

Y: Nasıl başladık bu işe den başlayalım. Bu arada içecek ister misin ben kahve alacağım sana da papatya getireyim.

A: Olur alırım. Ben sana bir ara bir bilet varmış bedavaya Avrupa’yı geziyormuşsun trenle demiştim. Hatırladın mı?

Y: Evet, o zamanlar İnterRail biletinin ne olduğunu bilmiyorduk, her yerde geçiyor her yere ücretsiz götürüyor sanıyorduk.

A: Aynen, sihirli bilet. Balayı için yurtdışına gitmeye Lviv gezisinden sonra karar vermiştik sanırım değil mi?

Y: Evet, Lviv’de ne kadar da mutluydun, ilk yurtdışın gözlerin ışıl ışıl. Balayı da böyle geçsin istedik.

A: Sürpriz Lviv, güzeldi. Avrupa, sanat tarihinde gördüğüm tüm o müzeler eserler, heyecanımı şimdi bile hatırlıyorum. Plan yaparken hemen müzelerin listesini çıkartmıştım.

Y: Sadece İtalya diye düşünmüştük başta, sonra iş büyüdü, İnterRail biletini araştırdık, uçaklara baktık, hostellere, schengen vizesine. Kısa süre için bu kadar maliyetli ve meşakkatli işlemlerden sonra, neden daha fazla ülke görmeyelim dedik. İzmir-Basmane Garı arayıp bileti alabiliyor muyuz, ne kadar diye sormuştuk.

A: Hangi tür bileti alalım diye düşünürken, kabaca yapmıştık planı, bir aylık sınırsız kullanım olanı tercih etmiştik. Ertesi gün gidip aldık bileti. 33 gün için yaklaşık bir ay plan yapmıştık. Schengen vizesinde sıkıntı çıkmasın diye kalacağımız hostelleri bookingden iptal edilebilir ve ön ödeme koşulu olmayan hostelleri seçmiştik, evrakları verirken bunları da koymuştuk, gidiş dönüş uçak bileti ile birlikte. Benim öğrenci belgemi, banka hesabını, bir sürü evrak hazırlamıştık, sıkıntısız çıktı vize. Şu an aklıma ne geldi biliyor musun, İDATA’daki belgeleri taşıyan tüplü yol, ilginçti.

Y: Vakumlu sistem, üşengeç insan icadı. Vize gelene kadar yine de tam olarak gidecekmişiz gibi hissedemedik, alınca rahat etmiştik. Vizeyi alır almaz hostelleri iptal ettik, çünkü pahalılardı. Artık İtalya uçuşu ve Macaristan’dan dönüş arası 33 günlük elimizde bir boş plan vardı. Schengen elimizde olduğuna göre artık başlayalım deyip ayrıntılı plana geçtik. Valizle gezemeyeceğimizi anlayınca sırt çantalı ekibe girme zamanımızın geldiğini anladık.

A: Ben çantayı takınca yürüyen çantaymış gibi olmuştu. Küçük alalım dedik ona da sığamazdık. Aldık elli litre, ama taşıdım.

Y: İçi doluyken arkadan bakıldığında gerçekten de ortalıkta gezinen minik, bacakları olan yürüyen canlı çanta gibiydin. 50 litre seni bile yutmuştu, bence işimizi görebilecek boyuttalardı. 2 tane almıştık. Her zaman istediğimiz hayali de koyabilirdik artık içlerine; gelinlik ve damatlığı. Senin çantan ancak bunları alabilmişti aslında, kalan bir ayı aşkın seyahatimizi diğer çanta üstleniyordu.

A: Çanta hazırlama konusunda sanırım eline kimse su dökemez, bir aylık malzemeyi, ki bunun içinde; ilk yardım çantası, nevresim, yastık kılıfları, havlular, terlikler gibi olmazsa da olurları bile yanımıza aldığımız düşünülürse, hakikaten o kadar malzemeyi nasıl sığdırdın içlerine? Aklıma yine ne geldi: Rusya’ya giderken havalimanında sırt çantamızı tartmaya çalışırken ağırlığından muzdarip bunun içine ne koydunuz deyip, halimize acıyarak geçin hadi geçin demişti görevli.

Y: Hatırlamam mı. Bir sırt çantasına taş koysak bu kadar ağır olabilirdi çünkü. Ya da bizim yaptığımız gibi çantanın en minik noktasına çorap tepiştirerek, gelinliği bile vakumlu poşetle kar topu şekline getirerek koyduğunuzda mümkün olabilirdi. Midelerimizde her zaman tatlıya yer olduğu gibi, çantamızda da her zaman yer vardı.

A: Bir deftere gideceğimiz ülkeleri, şehirleri, mekanları yazdık. Sen İtalya turunu neredeyse tamamen planlamıştın. Hava alanından hostele sanki Türkiye’de herhangi bir yerde inip gitmişiz gibi geçmiştik. Haritada çoğu yeri işaretlemiştin. İtalya’dan sonrası yarı doğaçlama gerçekleşmişti. Bu bakıma baya şanslıyım, planları hep sen yapıyorsun. Ben keyifle geziyorum.

Y: Plan gerçekten de seyahatin bel kemiği. Her dakika anlamlı geçmesi için plan çok gerekli, birisi bunu yapmalıydı bana kaldı. Keyifle yaptım tabi. Gidilecek yerler hangi gün ne zaman açık, hangileri birbirlerine yakın, şehirde kaç gün gerekli, hosteller ve konumları, ulaşım, tabi ki en düşük maliyetli yol. Aklınıza gelebilecek her şey mümkün olduğunca planlı olmalı. Yarı doğaçlama planımız da bile sadece tarihler ve kalacak günler belirsizdi. Her gittiğimiz şehirde sonraki şehir için tren biletlerimizi almış oluyor ve akşamına da gideceğimiz yerdeki hostel rezervasyonlarını yapıyorduk.

A: Hem de hiç internet paketi satın almadan. Hostellerin ve kafelerin internetlerini kullanıp çevrimdışı haritalardan faydalanıyorduk. Plan gerçekten de önemli. Planlı olunca kalınan süreyi en verimli şekilde değerlendirmiş olduk. Tabi böyle istemeyen de olabilir, falanca müzesinde filanca eseri görmezsem olmaz, şuraya tırmanmazsam olmaz, bunu tatmazsam olmaz demeyip spontane sokakları karış karış gezmekte bir tercih.

Y: Plan yapmak hem sıkıcı hem eğlenceli. İnterRail haritasını alıp çizişimizi hatırlıyorum. Cetvelle kesik çizgiler nasıl da süzülüyordu ülkelerin üzerinden, hiç yorgunluk yoktu o an; heyecan, sevinç, merak, istek ve eğlence vardı. Saatlerce oturup tüm ülkeleri çizmiştik hemen hemen. Gezerken her bir kesik çizgi bizim izlerimize dönüşmüştü, beyaz izlere...

A: Ben bu turun tam anlamıyla farkına Türkiye’ye dönünce vardım. Bir ay gerçekten hızlı geçti. Tabi sıkıntılarda olmadı değil ama hayatımın en güzel zamanlarındandı. İtalya’da Roma, Floransa, Venedik, Padova ve Milano’yu gezdikten sonra trenle çok uzun zaman alacağı için ve çok uygun fiyatlı uçak bileti bulduğumuzdan Barcelona’ya uçakla geçmiştik.

Y: Evet, internetten almıştık biletleri. Bir de beni uçağa binerken pasaportta vizeye hiç bakmamaları şaşırtmıştı, sadece isimlerimize bakıp aldılar uçağa. Sonradan hiçbir ülke geçişinde trenlerde de pasaport gibi kontrol gereksinim duymamaları da. Ta ki Slovenya-Dobova’dan Hırvatistan-Savski Marof’a giriş yapana dek. Sonraki; Sırbistan ve Macaristan geçişlerimizde de schengen vizesi olmadan ülkelere giriş yapamayacağımızı anlamıştık.

A: Avrupa’nın rahatlık hissi Hırvatistan’a kadardı. Barcelona’da yediğimiz Tapas geldi aklıma. Pisa Kulesinin orada pizza, Floransa’da lazanya, Prag’daki yöresel çorba, Venedik’teki Çin restoranında yediğimiz yemekler hariç, hep o ünlü palyaçonun olduğu restoranın hamburgerlerinden yemiştik, 1euro’ya ek hamburgerler hem doyurucu hem uygun.

Y: Kendin bilgisayar ekranından görsellerini seçerek sipariş vermiş olmak da ayrı bir kolaylıktı, çünkü çoğu ülkede sipariş alan insanlarla iletişim kurmak zor oluyordu. Gönül isterdi ki; paramız bu kadar değersiz olmasaydı daha güzel ve özel şeyler tadabilirdik elbet.

A: Aslında benim için çok da önemli değil, lezzet turu olarak bakmadım olaya, farklı bir ülke, farklı insanlar, yaşayış, kültür, hayatlar farklı bu çok ilgi çekici, dünyaya bakış açısının bin bir halini görüyor insan, farklı pencereleri aralıyor. Yemek yemek listenin alt sıralarında kalıyor, tabi çok ünlü olanlarına baktık ama ben mutfak konusunda müze kadar heyecanlanmıyorum sanırım. Sen seviyorsun ama farklı şeyler denemeyi, herhangi bir yerde, farklı lezzetler deneme adına hep garip gurup şeyler söyleyip sonra yarı aç kalan yine sensin.

Y: Denemeden bilemeyiz. Nedense hep kötü oluyor evet, ama aklımda artık o isme ait bir şeyler canlanabiliyor. Bakıyorum da birçok şeyden bahsetmişiz. Biz gelinliği damatlığı taşıdık o kadar, nerde nasıl giyindik ben bile sırtımdayken bunları düşünüyordum. Hatırladın mı Pisa Kulesine giderken bir tekstil mağazasının giyinme kabinini kullanmak için izin istemiştik; alkış kıyamet kendi evimizden çıkıyormuş, arkadaşlarımız bizi uğurluyorlarmış gibi enerji dolu uğurlamışlardı çalışanlar.

A: Güzeldi Pisa, her zaman böyle olmuyor tabi. Prag’daki o çok patron firmanın mağazasında çalışanlar, ne münasebet siz kim burada gelinlik giyeceksiniz, o gelinlik ne kadar ki falan bakışlarıyla, kabinler dolu demesi, aslında boş olması. E tabi onlar da emir kulu, neyse ki imdadımıza Prag’da deri mağazası olan Firdevs hanım yetişmişti, çok tatlıydı. Genellikle mağazaları kullandık, bazen kafelerin tuvaletini, insanların bakışları gerçekten komik oluyordu. İçeri bir kız giriyor, beyazlar içinde geri çıkıyor. Çoğunlukla gülümseyip tebrik ediyor alkışlıyorlardı. Ama lanet olasıcalar ne bu böyle ne gerek var tüm bunlara bakışları atanlarda olmadı değil, kaçarak uzaklaştık.

Y: Ama düşünsene Clark Kent gibi sakin otururken kafede, kulübemize girip birer süper kahramana dönüşüyorduk, yine iyi karşılamışlar. Gelinlikle her yerdeydik; sokaklarda, kafede, metroda, otobüste, festivalde…Gerçekten de zor oluyordu ama her şeye değerdi, şu an düşünüyorum da iyi ki bunları yaşamış ve anılarımıza katmışız.

A: Gülümsetiyorlar, güzel ve anlamlı. Senin giyinmen benden daha uzun sürüyordu. Genellikle benim altımda şort ya da pantolon vardı üstümden geçiriyordum gelinliği sadece, sen baştan aşağıya soyunup tekrar giyiniyordun o bakıma seninki daha meşakkatliydi. Bahsetmediğimiz bir şey kaldı mı?

Y: Sanırım konaklama var. Booking ve Airbnb gibi sitelerden araştırarak en uygun ve güvenilir konaklamaları tercih ediyorduk. Hostelleri öğrenmiştik. Nelere dikkat etmeliyiz rezervasyon yaparken, önceliklerimiz nelerdi. Önceden de bahsettiğim gibi bir şehre ulaştığımızda gideceğimiz diğer şehir için hostel ayarlıyorduk. Bizim önceliklerimiz, puanlaması 7 ve üzeri olan, kullanıcı yorumlarında interneti, sıcak suyu sorunsuz çalışan, temizliğe önem gösteren ya metroya ya da şehir merkezine yürüme mesafesinde olan yerlerdi. Biz hep çift kişilik özel odalarda kalmayı tercih ettik. 8-10 kişilik yatakhanelerde çok daha uygun olanaklı yerler vardı sosyalleşmek isteyenler için. Biz odamızın kapısını kilitleyebileceğimiz, eşyalarımızı güvende olmasını istediğimiz için de tercihen yalnız odalarda konaklıyorduk. Diğer taraftan tabi yatakhane olan yerlerde de kişisel kilitli dolaplar mevcuttu.

A: Fotoğraflarımızı çektiğimiz anlar da keyifli ve eğlenceliydi. En komiği Pisa’daki İtalyan kızın bizi çat diye çekmesi, kadraj ve eller iyi oturmuştu.

Y: Evet. Büyük ciddiyetle kurbanlarımızı seçiyorduk ama, önce sakince fotoğraf çekenleri izliyor yetenekli olduğunu düşündüğümüz kişileri inceliyor güvenilir de görünüyorlarsa rica ederek bizi çekmelerini istiyorduk. Özellikle Paris Champ De Mars da bizi ve Eiffel kulesini güzel bir kadrajda oturtmaya çalışan ve büyük emek harcayan Japon dayıyı saygıyla anıyorum. Fotoğrafı bize göstererek beğendiğimizi onaylayınca Üniversite kazanmışçasına içi rahatlamıştı.

A: Peki ya Moskova Kızıl Meydan’da bizimle fotoğraf çekilip, bize de atar mısınız mail verelim dediğimizde hayııııırrrr diyerekten vermeyen ve koşarak uzaklaşan Çinli aileye ne demeli.

Y: Olsun ne yapalım bir yerde birilerinin tebessüm ederek andığı albümlerindeyiz belki de.

A: Bir yerlerdeydik, bir zamanlar beyaz izlerle gezdik, geziyoruz… Tebessüme sebep, tebessümle ve sevgi ile..

Y: Söylemesi kolay gezmesi zevkli 33 günün özetiyle; İtalya - İspanya - Fransa - Belçika - Hollanda - Almanya - Çek - Polonya - Slovakya - Avusturya - Slovenya - Hırvatistan - Sırbistan – Macaristan; Roma, Floransa, Pisa, Padova, Venedik, Milano, Figueres, Barselona, Paris, Brüksel, Amsterdam, Berlin, Prag, Krakow, Bratislava, Viyana, Salzburg, Ljubljana, Zagreb, Belgrad, Budapeşte’ye izlerimizi bırakmışız. Gezme mikrobu bulaştı bir kere…

‘Seyahat etme mikrobu size bir defa bulaştıktan sonra artık tedavisi yoktur. Hayatımın sonuna kadar bu mikropla mutlu bir şekilde yaşayacağımı bilmek çok güzel bir duygu.’ M. Palin

YouTube: Gelinlikle Inter-Rail: 33 Günde 14 Ülke 21 Şehre İzlerimizi Bıraktık

Son Eklenenler

RUMKALE HALFETİ ULAŞIM
SEYAHAT ULAŞIM PLANLARI VE MALİYETLERİ

RUMKALE HALFETİ ULAŞIM

  •  19781
  •   4
  • 20 Şubat 2022
SCHİNDLER FABRİKASI ULAŞIM
SEYAHAT ULAŞIM PLANLARI VE MALİYETLERİ

SCHİNDLER FABRİKASI ULAŞIM

  •  1494
  •   0
  • 24 Nisan 2020
ERMİTAJ MÜZESİ ULAŞIM
SEYAHAT ULAŞIM PLANLARI VE MALİYETLERİ

ERMİTAJ MÜZESİ ULAŞIM

  •  3092
  •   0
  • 12 Nisan 2020
VATİKAN MÜZELERİ ULAŞIM
SEYAHAT ULAŞIM PLANLARI VE MALİYETLERİ

VATİKAN MÜZELERİ ULAŞIM

  •  1999
  •   0
  • 09 Mart 2020
INTERRAIL ROMA'DA ULAŞIM MALİYET
SEYAHAT ULAŞIM PLANLARI VE MALİYETLERİ

INTERRAIL ROMA'DA ULAŞIM MALİYET

  •  1673
  •   0
  • 06 Mart 2020
KOLEZYUM ULAŞIM MALİYET
SEYAHAT ULAŞIM PLANLARI VE MALİYETLERİ

KOLEZYUM ULAŞIM MALİYET

  •  3286
  •   0
  • 04 Mart 2020
BARSELONA'DAN PARİS'E ULAŞIM
SEYAHAT ULAŞIM PLANLARI VE MALİYETLERİ

BARSELONA'DAN PARİS'E ULAŞIM

  •  3259
  •   0
  • 03 Ekim 2019
GÜELL PARK ULAŞIM
SEYAHAT ULAŞIM PLANLARI VE MALİYETLERİ

GÜELL PARK ULAŞIM

  •  3342
  •   0
  • 02 Ekim 2019
EVCİL HAYVAN İLE SEYAHAT
SEYAHAT İPUÇLARI VE GENEL BİLGİLER

EVCİL HAYVAN İLE SEYAHAT

  •  11475
  •   10
  • 30 Eylül 2019
RODİN MÜZESİ ULAŞIM
SEYAHAT ULAŞIM PLANLARI VE MALİYETLERİ

RODİN MÜZESİ ULAŞIM

  •  2036
  •   0
  • 30 Eylül 2019
SALDA GÖLÜ ULAŞIM
SEYAHAT ULAŞIM PLANLARI VE MALİYETLERİ

SALDA GÖLÜ ULAŞIM

  •  11559
  •   0
  • 17 Eylül 2019
MARİİNSKİ TİYATRO ULAŞIM
SEYAHAT ULAŞIM PLANLARI VE MALİYETLERİ

MARİİNSKİ TİYATRO ULAŞIM

  •  2574
  •   0
  • Dün;

4 Yorum Atıldı

Beyazizler

26 Ekim 2019

Teşekkürler; beğenmenize sevindik :)

Goncagül KI

17 Ekim 2019

Site yalın ve kullanışlı olmuş bayıldım. Programlı ya da doğaçlama nasil olursa olsun gezmek guzel ve yeni ufuklara yolculuk heyecan verici. İzlenimiz ile görseller bir araya gelince gezmeden gezmiş, yemeden yemiş gibi oldum. Yeni macerlar için takipteyim canlar :) Tabaniniza kuvvet :D

Beyazizler

06 Şubat 2019

Yorumunuz için teşekkür ederiz :) Anılarımızı paylaşmaya devam edeceğiz. 33 günlük tur planı yazımızı da tamamladıktan sonra paylaşacağız.

hasan ı.

06 Şubat 2019

Gezinizi tebrik ediyorum, özenle hazırlanmış planın bir örneği bizde olsa fena olmazdı :) tembellik başa bela :P bir de foto ekleseniz fena olmazdı, çinli amcanin fotoyu merak ettim mesela. Gezi mikrobunun herkeşe bulaşması dileğiyle.

Yorum Yap

BİZİ İNSTAGRAMDA TAKİP EDİN

Instagram