LVİV GİDİLECEK CAFE VE RESTORANLAR

Başlamadan, Lviv için genel öneriler ve deneyimlerimizi içeren Ukrayna Lviv yazımıza da bakabilirsiniz.

Dikkat bu yazımızda ejderhalara, mazoşist eğilimlere, çatılara tırmanmalara, uçan arabalara, kafeslere hapsedilmelere, silahlara ve sığınaklara rastlayabilirsiniz. Sizin için Lviv'deki ilginç ve eğlenceli konsept kafe ve restoranları deneyimlerimiz ile birlikte sıraladık. 

Meat and Justice

Çok et yemeyi sevmeyen biri olarak söyleyebilirim ki burası gerçekten lezzetli etler yapan bir restoran. İçeri girdiğimizde bizi salaş ve han görünümlü bir yer karşıladı. Kütüklerde oturup kalın ağaç masalarda etlerimizi yiyip kocaman bardaklarda, Türk filmlerindeki Tarkan’ın içtiği gibi, biralarımızı içtik. Eğer denk gelirseniz bir et kesme gösterisi yapılıyor. Giyotine dondurulmuş bir et konuyor ve hard rock müzik, ışık gösterileri eşliğinde giyotin eti kesmek suretiyle başında bu işlemi yapan adam çığlıklar atarak kendi dilinde bir şeyler söyledi.

Kocaman mangallarda bir çok etin piştiği, garsonların bir gelip bir gittiği mekanda bir de kafes var. Ne ola ki bu kafes dedim ve bir kurban tam o sırada kafese girdi. Zincirlerle zeminde olan bir delikten kafes içinde güzel bir Ukraynalı kız ile aşağıya indi, çığlıklar eşliğinde geri çıktı. Bu da buraya özgü bir eğlence, isteyen deneyebilir. Bir de tabut gibi bir kutu var, biri de bunu denedi, içerisine girdi ve garsonlardan biri kutuya sopalarla vurarak içeridekine düşük seviyeli bir eziyet ettikten sonra içerideki genç gülerek dışarı çıktı. İlginç eğlence anlayışları var doğrusu. Hesabı istediğimizde ise garson bir elinde balta diğer elinde bir kütükle geldi. Kütüğü masaya koyup üzerine adisyonu yerleştirdi ve baltayla adisyonu ikiye ayırdı. Hesabımızı ödeyip koşarak kaçtık, yok yok kaçmadık, çok eğlenceli geçti her şey ilginçti.

Gasova Lampa

Burası Polonyalı mucitler Ignacy Lukasiewicz ve Jan Zeg’in modern gaz yağı icadından esinlenerek dekore edilmiş bir restoran. İçeri girerken kapıda bir görevli eski dönem kostümleri ile şapka çıkararak selamladı bizi. İlerlerken benden daha büyük (ben 1,52 boyundayım) bir gaz lambasının yanından geçtik.

İçeri girince tek gördüğüm her yerde gaz lambası vardı, her yer irili ufaklı, renkli saydam birbirinden farklı gaz lambaları. Bina üç katlı ve bir terası bulunuyor, her katı gaz lambalarıyla doluydu.

En üst kata çıkarak boş bir masaya oturduk, yemek çeşitleri de olan restoranda biz deney tüpleri içerisinde olan karışık votka ve portakal suyu istedik. Tüplerde gelen naneli, kavunlu, ballı ve daha birçok çeşitli votkalar rengârenk, aromaları da keskin bir şekilde ayırt ediliyor.

Galician Cheesecake

leziz ve de nefis Strudellerin olduğu Strudel House’u ikinci gittiğimizde bulamadık, maalesef burası kapanmıştı. Onun yerine yine lezzetli Strudeller yapan Rynok Meydanındaki Galician Cheesecake’e birçok kere gittik. Strudel kruvasana benzeyen bir hamur işi tatlı. Vişneli, elmalı, tavuklu ya da sebzeli gibi seçenekleri var. Strudel House’da mantarlısı da vardı ve gerçekten efsane idi.

Üzerine sosu ile birlikte hafif ve lezzetli bir kahvaltılık ya da ara öğün olarak tüketebilirsiniz. Galician Cheesecake’de çalışanlardan biri biz aramızda çay mı alsak kahvemi diye konuşurken, çay deyip gülümsedi. Türk turistler çok olduğundan birkaç kelime Türkçe öğrenmişler, bizde gülümseyerek çay aldık. Rynok meydanında gezerken mekan dikkatinizi çekecektir zaten. Vitrininde yakışıklı Ukraynalı gençlerin merdane ile hamur açması turistlerce bolca videoya alınıyor. İçerinin dekorasyonu da çok şeker, merdaneden ve rendelerden aydınlatmalar, renkli duvar ve minik masaları ile sevimli.

Kryjivka

Burası savaştan kalma bir sığınak olan ve Rynok Meydanında arada pasajda kalan bir yer. İlk gittiğimizde bara giriş çok eğlenceli oldu. Kapıyı tıklattık ahşap kapının ufak penceresinden asker kostümlü silahlı bir adam başını uzattı ve Slava Ukraini (zafer Ukrayna’nındır) dedi bizde karşılığında Heroyam Slava (zafer kahramanlarındır) dedik ve şifreyi söylediğimizden içeri kabul edildik. Kapıyı açan asker bize demir ufak metal bir shot bardağında asker matarasından doldurduğu Medovukha yani ballı votkadan ikram etti. Shotlarımızı içtikten sonra sığınağa giriş için merdivenlerden indik.

Etraf biraz loş ve dekorasyon sığınakta olduğumuzu hissettiriyor. Etrafta eski lambalar ile loş bir aydınlatma kullanılmış, zemin sertleşmiş toprak, bazı yerlerde ahşap. Biraz ilerleyince uzunca bir koridora girdik masalarda insanlar biralarını içiyor yüksek sesli gülüşüp bir şeyler konuşuyor ve arada Ukrayna’nın milliyetçi gençleri Ukrayna marşlarını hep bir ağızdan söylüyorlardı. Etrafta silahlar bayraklar asker fotoğrafları vardı masalar kalın ahşaptan. Menüsü de dergi şeklinde, her yiyeceğin ilginç birer adı var ve yine askeri imgelerle bezenmiş. Biz birer Borsch çorbası içtikten sonra köfte ve yarım metre uzunluğunda sosis denedik.

Borsch çorbası askerlere verilen lahana ile yapılan bir çorbaymış, birde Kvas içtik ki buna bayıldık gerçekten. Alkolsüz mayalı yöresel bir içki olan Kvas ın tadını neye benzetsem bilemedim. Yemekleriniz demir tabaklarda geliyor tıpkı askerlerinki gibi. Gittiğim kafelerde dizaynını merak ettiğimden hep tuvaletlere bakarım. Buranın tuvaleti de mekana uygun olarak tasarlanmış lavobosu demirden kapısı kalın ahşaptan, hemen yanında da ufak bir alanda esirlerin tutulduğu kısım yer alıyor. Buranın kapısında da ufak sürgülü bir pencere ve zincirli demir bir yemek kabı var. Ancak ikinci gittiğimizde, Lviv çok kalabalıktı, girişinde kuyruk vardı. O kapıda yaşanan Slava Ukraini olayı çok olmadı.

Masoch Kafe

Kafenin girişinde mazoşizmin isim babası Leopold van Sacher Masoch’un heykeli var. Kalbinde bir boşluk olan heykelin açık olan cebini ellinizle yokladığınızda ufak bir sürpriz ile karşılaşabilirsiniz. Ben ilk gittiğimde hiçbir şey bilmediğimden kapıdan ilk girerken totoya ufak bir kırbaç darbesi alınca şaşırmıştım. Garsonlar derili ve mini elbiseleri ve ellerinde kırbaçları ile mekana uyum sağlıyorlar içerisi oldukça basık ve küçük bir alan.

Alt kata indiğimizde de kırmızı ışıkların ağırlıkta olduğu yine hafif basık bir alan bizi karşıladı. Kafeye girer girmez etraftaki objeler dikkat çekiyor, zincir, otriş, kelepçe birtakım mazoş fotoğraflar ve minik heykeller gibi objelerle dekore edilmiş. Alt katta metal bir yatak ve yatağın kenarında kelepçeler mevcut. İsteyen müşteriler ücret karşılığında menüdeki mazoş aktivitelerden birini tercih edebiliyor. Biz gittiğimizde Ukraynalı cengaverin biri arkadaşlarının gazına gelerek garson kıza kendini kırbaçlattı.

Diğer gittiğimizde ise saatte biraz geçti sanırım alkolün vermiş olduğu yetkiye dayanarak birileri mum damlatmayı seçmiş menüden. Üç garson kız kalabalık mekana gözleri bağlı ve üzeri çıplak iki erkek getirdiler. Sandalyeye oturan erkeklerin elleri de bağlandı. Garson kızlar ellerindeki mumları çocukların göğüs kısmına damlatarak eziyet ettiler daha sonra bir avuç buzu pantolonlarından içeri koydular. Tüm bunlar olurken insanlar çokça eğleniyor özellikle kurbanın arkadaşları. Bu gibi şeylerle karşılaşmanız mümkün, mekana gidecekseniz haberiniz olsun. Bazen de rastgele müşterilerden birini kaldırıp hafifçe kırbaçladıkları oluyor, istemezseniz kabul etmeyebilirsiniz tabi ki zorla yapılan bir durum yok. Genel olarak insanlar rahat ve bunu eğlence amaçlı yapıyorlar, kafenin menüsü de derili zincirli bir menü. Biz birer kokteyl almıştık, hesap ise siyah bir topuklu ayakkabının içinde adisyonla geldi.

Jerusalem Yahudi Restoranı Biz buraya Lychakiv Mezarlığı dönüşünde gitmiştik, mezarlığa da yakın. Küçük ve sevimli bir mekân olan restoranın dekorasyonu dantelli şirin ve sıcaktı. İçimizi ısıtan balık çorbası ve lezzetli bir ekmek ile humus yedikten sonra, birer üzüm hoşafı içmiştik.

Cafe 1

Vintage konseptli kafenin ilgi çeken kısımlarından biri kiss place yazan tabelası, bizde kurallara uyduk tabi. Balkon diyebileceğim açık alanda da masalar var, botların içerisindeki bitkiler de dikkatini çekebilir. Biz iç tarafta hemen camın kenarında bir masada oturmuştuk.

İçeride dönemsel mobilyalar ve mumlar aynalar ile Vintage bir ortam oluşturulmuş. İlk gittiğimzide birer kadeh meyveli şarap, ikinci gittiğimizde ise kahve ve tatlı yemiştik. Ürünlerini beğenmiştik.

Panorama Bar et Dnister Hotel

Otelin en üst katında yer alan barda biz birer demlik bitki çayı içmiştik. Dilerseniz alkollü ya da alkolsüz içecek ve yiyecekler mevcut. İvan Franko parkını gezdikten sonra uğradığımız kafe barda, şehir manzarasına karşı cam terasta dinlenmek keyifli oldu. Ayrıca dikiş makinesinden dönüştürülen masalar da dikkatimizi çekmişti.

Brudershaft Gasova Lampa’ın yakınında bulunan restoranın menüsü yabani hayvan etleri ile ünlü. Yaban domuzu, karaca, geyik, tavşan gibi birçok et çeşidi var. Biz Ukrayna ya özgü Vareneki Geyik eti denedik. Aslında ben et yedim diyemeyeceğim, bir adet kemiği sıyırdım diyebilirim. Garsonları ve mekanı biraz kasıntı buldum, ikinci ziyaretimizde buraya uğramadık.

Dim Legend

Her katında farklı bir konseptin olduğu ve dışarısında bir ejderhanın belli saatlerde alev püskürttüğü farklı bir kafe restoran Dim Legend.

Bir katında tavanda bulunan ejderha patileri, bir katında denizci konsepti, kitap konsepti ve en üst katında bir otomobilin olduğu ve çatıdaki bacaya tırmanıp biraz ilerdeki elinde şapka tutan adam heykelindeki şapkaya bozukluk atmayı deneyeceğiniz eğlenceli bir kafe. Bu arada bozukluklar genellikle bir alt kattaki oturanların masalarına düşüyor, yani şapkaya denk getirmek zor.

Menüsünde Ukrayna’ya özgü yemek tatlı ve içeceklerin bulunduğu ve çokça turist çeken kafenin en alt katında da hediyelik eşyalar mevcut. 

Mons Pius Et ve deniz ürünlerinin olduğu restoranı ben çok beğenmiştim. Karışık deniz tabağı ve balık yanına da şarap aldığımız menü akşam yemeği için güzel bir tercih olmuştu. Daha sonradan ise ev yapımı bira içmek için uğramıştık, yine onu da çok beğenmiştik. Dekorasyonu koyu ahşap mobilyalar ve loş ışıklar ile hoş ve nezih bir ortam oluşturuyor.

Victorian Tea House bizim buraya uğrama şansımız olmadı ama önünden çokça geçtik, her daim kalabalık idi.

Lviv Handmade Chocolate

Mutlaka gidin diyorum başka bir şey demiyorum, lezzetli çikolatalara doyacaksınız. Ayrıca yine çikolatalı ve tatlısı bol içeceklerde mevcut. Biz birde hediyelik kısmından çok güzel kutuları olan çikolatalar aldık.

Coffee Manufacture Rynok Meydanında olan kafenin içerisi mis gibi kahve kokuyor. Kahvelerin işlendiği büyükçe bir makine ve çuval çuval kahve çekirdeklerinin olduğu mekan kahve severleri çıldırtabilir. Menüsünde oldukça geniş kahve çeşitleri yer alıyor ve dilerseniz çıkarken kahve çekirdeği ya da öğütülmüş şekilde satın alabilirsiniz. Buranın da hediyelik eşya ürünleri satan kısmı var, kupalar ve kahve ile ilgili eşyalardan temin edebilirsiniz. Biz aşağı sığınak kısmına inerek bir masaya oturduk buraya özgü olan ve içerisinde ballı votka medovodka olan Kavivka denedik. Aynı zamanda servisi yanarlı dönerli olan kahveyi garson yanınızda üstünü yakarak servis ediyor. 

Cukernia Viyana usulü Strudellerin olduğu bu kafeye de yine önünden birçok kere geçtik ama girmeye fırsatımız olmadı.

Pid Zolotoiu Rozoyu Bu Yahudi restoranının özelliği menüsünde fiyat olmaması. Pazarlık ederek ödeme alıyorlar. Burayı da ziyaret edecek fırsatımız olmadı.

Drunk Cherry

Rynok meydanında bulunan mekanda vişneli likör denedik, mekanın tasarımını beğendik. İlk gittiğimizde burada House of Cabbage Rolls diye çeşitli dolamaların olduğu restoran vardı.

Diana at Rynok Rynok meydanında bulunan restoranın bahçesinde ufak bir dans pisti var. Geç saatlere kadar bir çok insanın tango yaptığını görmek meydana ayrı bir güzellik katıyor.

French Pancakes (Frantsuzʹki Mlyntsi) 

Ayrıca gezerken lezzetli bir atıştırmalık isteyenler için mükemmel bir sokak lezzeti önerimiz de var. Hem tatlı hem tuzlu seçenekleri ile tatlısı waffle, tuzlusu pizzaya benzeyen iyi bir atıştırmalık. 

Restoranların konumları için tıklayabilirsiniz.

Restoranlar ile ilgili Youtube videomuz için tıklayabilirsiniz.

Lviv Gezilecek Yerler yazımıza da bakabilirsiniz.

Yazan: Aylin K. I.