GÖLGESİZLER
Varoluş ve Yokoluş, Gerçeklik ve Hayal Arasında Bir Hikaye
HASAN ALİ TOPTAŞ
“Sadece Hasan Ali Toptaş okumak için bile Türkçe öğrenmeye değer.”
Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ Alman Gazetesi)
Şehirde bir berberde başlıyor hikaye, sonra köyde bir berber ile devam ediyor. Berberdeki müşteriler garip, berberin kendi de garip dalıp gidiyor uzaklara, uzaklar da nereler bu uzaklar bilinmiyor. Garip bir köy var, öyle garip ki bu köyde birileri kayboluyor, gerçi köyün kendisi de kayıp, devlet eli uzanmayan uzak bir köy. Bir bekçisi, bir muhtarı, kayıp bir berberi olan garip uzak bir köy burası. Köyde kaybolan berber Cıngıl Nuri’nin karısı bekler durur kocasını, Nuri’den sonra kaybolan güzeller güzeli Güvercin’i bulmaya çalışırlar sonra köydekiler. Olaylar gittikçe sarpa sarar. Birde zamanın birinde yaşanan geçmişteki garip olaylar da eklenir hikayeye, Aynalı Fatma gibi. Hasan Ali Toptaş’ın bu kitabını şans eseri bir sahaftan bulmuştum. İsmi cezbetmişti beni sonra biraz inceleyince etkilenmiştim. Aldım, hemen okumaya başladım ve bırakamadım. Merak ve beynimi kemiren bir sürü soru ile çevirip durdum sayfaları. Kitap bittiğinde içimde garip bir his kaldı. Zamanlar arası bir yolculuk muydu, var olmayan bir yerin yokluğundaki varlığını mı yazmıştı Hasan Ali Toptaş. Çok etkilenmiştim ve bu kitaptan sonra yazarın başka kitaplarını da alıp okudum. Evet onları da beğendim severek okudum ama Gölgesizler çok başka bir kitap. Kurgu ve sayfalar arasındaki arada kalmış aforizmalar, karakterlerin ustaca işlenişi ve olay örgüsü mükemmelliği ile köyde geçen bir varoluş ve yok oluş, gerçeklik ve hayal arasındaki etkili bir hikaye. Gölgesizler kitabı 1994 Yunus Nadi Roman Ödülü almıştır.
Gölgesizler 2009 yılında Ümit Ünal yönetmenliğinde sinemaya uyarlanmıştır. Film başarılı olmasına karşın karakterlerin derinliğini ve psikolojik gerilimini tam olarak kitaptaki kadar iyi hissedemedim.
Yazan Aylin K.I.